Viva La Alegria

yavaş yürü, hayallerimin üzerine basıyorsun.

Fotoğrafım
Ad:
Konum: Istanbul

'Kırlarda ağaç tepelerini okşayan gizli bir meltem gibi esmeli, ancak bir kelebek gibi güçlü olmalı ve bir veronika çiçeği gibi zarif kalmalı...'

Pazartesi

betrayal all the time



 

Yaklaşan kasırgaya aldırmadan sokakta dolaşmaktı bizimkisi.. O yana, bu yana savurdu rüzgar.

Yordu zaman.

Kalbi altın suyuna batırılmış aşklar yaşadık. Mutlu sonlara inandırdı yanlış insanlar bizi. Sözler verildi mutluluğa. Yeminler edildi. Hiç ayrılmamacasına yola çıkıldı yalandan gemilerle. Anlamadık. Anlatmadılar.

Esen yele kaptırdık aşkımızı. Puff! Diğer dala kondu canevimiz. Aldırmadılar..

Ciğeri beş para etmez adamların, ipimizde cambazlık yapmasına göz yumduk defalarca. Palyaço kılığına bürünmüş düşmanları sirkimize sızdırdık. Sırf canlar yanmasın diye beraber oynamaya çalıştık. İtildik.

Kanayan dizimize pansuman bulamadık ki hiç.

Zordu zaman.
Ruhumuzun katili olmayı öğretti bize yavaş yavaş, ince ince.. Gözümüzü kapatıp açtığımızda ne bir ruh vardı ardımızda bize kalan, ne bir beden hala yaşama tutunan.


Atabildik mi acıları zihnimizden onca zaman sonra? Silebildik mi zihnimizin ücra köşelerinden?

Sahi, ağlatabildik mi hilebaz palyaçoları, itildiğimiz bu boktan hayat oyununda?

4 Yorum:

Blogger Caner dedi ki...

Beğendim.
Ama alalade bir beğenme değil.
Betimlemelere ayrıca bayıldım.

19 Temmuz 2010 21:40  
Blogger monochromatic dedi ki...

İyi tasvir edilmiş bir Yokavar ilişkisi.

19 Temmuz 2010 22:35  
Blogger Desdemona dedi ki...

Hayret yahu, yazdıklarımdan en az bunu beğendim halbuki. :o

19 Temmuz 2010 23:24  
Blogger Desdemona dedi ki...

Ayrıca ikinize de çok teşekkürler yorumlarınız için. :)

19 Temmuz 2010 23:24  

Yorum Gönder

Damlat mürekkebini kağıdıma sen de! Dinliyorum?

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa