betrayal all the time
Yaklaşan kasırgaya aldırmadan sokakta dolaşmaktı bizimkisi.. O yana, bu yana savurdu rüzgar.
Yordu zaman.
Kalbi altın suyuna batırılmış aşklar yaşadık. Mutlu sonlara inandırdı yanlış insanlar bizi. Sözler verildi mutluluğa. Yeminler edildi. Hiç ayrılmamacasına yola çıkıldı yalandan gemilerle. Anlamadık. Anlatmadılar.
Esen yele kaptırdık aşkımızı. Puff! Diğer dala kondu canevimiz. Aldırmadılar..
Ciğeri beş para etmez adamların, ipimizde cambazlık yapmasına göz yumduk defalarca. Palyaço kılığına bürünmüş düşmanları sirkimize sızdırdık. Sırf canlar yanmasın diye beraber oynamaya çalıştık. İtildik.
Kanayan dizimize pansuman bulamadık ki hiç.
Zordu zaman.
Ruhumuzun katili olmayı öğretti bize yavaş yavaş, ince ince.. Gözümüzü kapatıp açtığımızda ne bir ruh vardı ardımızda bize kalan, ne bir beden hala yaşama tutunan.
Atabildik mi acıları zihnimizden onca zaman sonra? Silebildik mi zihnimizin ücra köşelerinden?
Sahi, ağlatabildik mi hilebaz palyaçoları, itildiğimiz bu boktan hayat oyununda?
4 Yorum:
Beğendim.
Ama alalade bir beğenme değil.
Betimlemelere ayrıca bayıldım.
İyi tasvir edilmiş bir Yokavar ilişkisi.
Hayret yahu, yazdıklarımdan en az bunu beğendim halbuki. :o
Ayrıca ikinize de çok teşekkürler yorumlarınız için. :)
Yorum Gönder
Damlat mürekkebini kağıdıma sen de! Dinliyorum?
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa