yağmurlar.
Saçlarımdan kayıp, toprağa düşen yağmur damlaları anlatsın sana acılarımı.
Boşlukta yürüyorum sanki umarsızca. Yalanlarının ışıkları gözümü alıyor, yolumdan sapıyorum. Artık yürümek istediğim yolda değilim. Bambaşka bir perdesinin bambaşka bir sahnesindeyim hayatın. Karşısında durduğum kirli ellerin yanındayım. Körpecik bedenimi harabeye çeviren fikirler eşlik eder oldu beynime. Boğuluyorum siyah nefretimde..
Yağsın yağmurlar.
Bir sabah uyandığında buğulansın pencerelerin. Düşen her damla, katlettiğin her ruhun intikamı olsun. Kirlettiğin her bedenin enkazı.
Yolda yürürken kokladığım bir damla aşk havası yüreğimin derinliklerinde bir yerlerde, bir şeyleri acıtmaya yeter oldu. İmrenmiyorum artık, kıskanıyorum. Deli gibi kıskanıyorum gözleriyle anlaşan insanlar görünce.
Yağsın yağmurlar.
Düşsün katreler yanağından sessizce. Anlatsın içimde kopan fırtınaları. İhanetin kekremsi tadını bıraksın damağında.
Kontrolü kaybettim. Göğe açtığım avuçlarımın yanıtını alamayınca Tanrıdan da kestim ümidimi. Yıktım kumdan umut kalelerimi. Delik aldı kalbim mutluluk okyanusunda, batıyorum şimdi buz mavisi yalnızlığımla.
Son kez yağsın yağmurlar bu gece.
Çok uzaklarda boğulup giden bir ruhu anlatsın sana gizlice. Kalbimde sebep olduğun yangının küllerini savursun yüzüne... ve o an ilk kez bir sızı hisset derininde.
'Ancak o zaman ruhum, uyanır uykusundan.'
3 Yorum:
bu akşam duyglarımı anlatacak yegane yazı :'
benim her anımı anlatıyor yazık ki..
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Yorum Gönder
Damlat mürekkebini kağıdıma sen de! Dinliyorum?
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa